Bir öğretmen girdi şehre koşarak!

Cizre Öğretmen Zirvesi

Bir öğretmen bulunduğu ilçede neler yapabilir?

Zirve hazırlık sürecine az çok kulak misafiri oldum, Ömer Gümüşoğlu'nun bu etkinlik için gösterdiği gayreti biliyorum. Etkinlik haberine "Bir öğretmen şehre koşarak girdi." başlığını atmamın nedeni, inanmış  bir öğretmenin gayretiyle neler olabileceğini ortaya koyma derdimdendir.

Ömer Bey, İstanbul'da İGEDER toplantılarına katılan bir öğretmen adayı idi. Sonra medreseler şehri, Nuh makamı Cizre'ye atandı. Öğrenciliği ve öğretmen adaylığı sürecindeki heyecanı bitmedi ve atandığı ilçeye değer katma adına şehre ilk adımını atar atmaz plan yapmaya başladı. Bu güzel etkinliğin yapılmasında öncü rol oynadı. Bence programın hazırlanış süreci, bir öğretmenin gayreti, birçok kesimi harekete geçirmesi etkinliği gölgede bırakacak bir başarı. Bu vesileyle etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere, başta Ömer Gümüşoğlu olmak üzere, teşekkür ediyoruz.

Bisiklet sürmeyi okulda öğretmeye kalksaydık…

Protokol konuşmaları ve "Cizre'de Öğretmen Olmak" başlıklı panelden sonra "Yeni İlköğretim Programlarında Drama’nın Öğrenme ve Öğretme Sürecinde Bir Yöntem Olarak Kullanılması" başlıklı ilk bildiri Ömer Nayci tarafından sunuldu. Sınıf öğretmeni Ömer Nayci Bey bir taşın nasıl drama materyaline dönüşeceğini örneklerle anlattı.

İkinci bildiri "Eğitimde Sosyal Medya" başlığıyla daha önce Cizre'de görev yapmış eğitim danışmanı Ali Koç Bey tarafından sunuldu. Ali Bey, pozitif enerji dolu hareketliliğiyle yeni nesil eğitim anlayışının ipuçlarını veren sunumunu yaptı. Özellikle kendi hayat deneyiminden verdiği örnek hem gülümsetti hem de düşündürdü. Oğlunun bisiklet öğrenme deneyimi üzerinden eğitim sistemimize yaptığı eleştiri çok esaslıydı. "İki tekerlekli bisikletin arka tekerleklerinde bulunan düşmeyi engelleyen yardımcı tekerlekleri oğlumla söktük, omuzlarından tuttum ve bir kaç düşmeyle oğlum bisiklet kullanmayı öğrendi." dedi. "Fakat bunu okulda öğretmeye kalksaydık, direksiyonun tanımı, zincirin görevi, tekerleklerin çapı... Birçok kavramdan sonra çocuk yorulacak ve bisiklet öğrenmekten nefret edecekti." diyerek sözlerini sürdürdü. “Oysa çocuk o deneyimle bisiklet kullanmayı öğrendikten sonra ilgili kavramları sırayla kendisi keşfedilebilir” diyerek sözlerini tamamladı. Bu örnekten benim anladığım hayat ve eğitimin ayrılmaz bir bütün olduğudur.

Hangi hocamızı sevdiysek hepsi bir yılın sonunda ayrıldılar

Üçüncü bildiri "Eğitim Ortamının Planlanmasında Branş Dersliği Uygulamasının Rolü ve Önemi" başlığıylaMehmet Bayrakdar tarafından sunuldu. Bu sunum sonunda branş dersliği uygulamasının gecikmiş bir uygulama olduğunu idrak ettik.

Dördüncü bildiri "Hayal Dünyası ve Dini Kavramlar Açısından Şırnaklı Öğrenciler" başlığıylaMuhammed Said Yürgüç tarafından sunuldu. Hocamız öğrencilere uyguladığı anketin sonuçları üzerinden öğretmenler için faydalı olacak yorumlar yaptı. Bu öğretim yılı başında yeni göreve başlayan öğretmenimiz, yeni nesil öğreticilerin farklı donanımlarla eğitim camiasına taze kan kattığını ortaya koydu. İlk gün, ilk ders deneyimi bölge gerçeğini ortaya koyması adına önemliydi. Ders sonu öğrencisi öğretmenin yanına gelir, “sizi çok sevdim; fakat böyle sevmeye devam etmeyeceğim” der hocamıza. “Çünkü şimdiye kadar kaç öğretmeni sevmişsek bir yılın sonunda hep ayrıldık” diyerek öğrenci sözlerini tamamlar. Bu cümleler salonda hüzün rüzgârı estirdi.

Plaket dağıtımı ve İGEDER'in pozitif enerji yüklü eski başkanının veda konuşmasıyla etkinlik sona erdi. Etkinliğe katılan öğretmenlere öğle yemeği, katılımcılara sertifika, hediye çantası ve dernek tarafından çıkarılan Öğretmen Odasıdergisi verildiğini ekleyelim. Etkinliklerin devamı ve sürekliliği temennisyle zirve sona erdi.

İGEDER Cizre Öğretmen Zirvesi, 5 Mayıs Cumartesi günü Cizre Öğretmenevi Ahmet El- Cezeri salonunda Tekder Cizre şubesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Programa Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Sadık Bora’da onur konuğu olarak katıldı.  Program protokol konuşmaları ile başladı. İgeder adına İbrahim Hakan KARATAŞ, ev sahipliğimizi yapan Tekder adına Şırnak Üniversitesi’nden Osman Köse açılış konuşmalarını yaptılar. Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan’da açılış konuşmasında bulundu ve organizasyon için İgeder’e ve programın organizasyonunda görevli Cizre İsmail Ebul-iz İlköğretim Okulu Rehber Öğretmeni Ömer GÜMÜŞOĞLU’na ve Cizre Endüstri ve Teknik Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Engin BEDİR’eve tüm katılımcılara teşekkür etti.

Program, sabah oturumunda “Cizre’de Öğretmen Olmak” adlı panel ile başladı.  Panel’ de oturum başkanlığını daha önceden Cizre’de görev yapmış bir eğitimci olan Ali KOÇ yaptı.  Eğitim Danışmanı Ali KOÇ, Cizre’deki ilk izlenimlerini ve bugün tekrar Cizre’ye gelmiş olmanın verdiği deneyimleri paylaşarak oturumu başlattı.  Cizre’de öğretmenlik yapmanın öneminden ve zorluklarından bahseden Ali KOÇ, tüm öğretmenlere burada olmalarından ve Cizre’ye hizmet etmelerinden dolayı teşekkür etti. Cizre için bir öğretmenin yapabileceği faaliyetlerden söz eden Sayın KOÇ, Cizre’de görev yapmakta olan öğretmenlerden buradaki anılarını yazmalarını ve fotoğraflamalarını istedi. Daha sonra oturum başkanı Ali KOÇ, sözü ilk konuşmacı olan Muş Üniversitesi’nden Araş. Görev. Murat Polat’a bıraktı. Sayın POLAT, Cizre’de görev yapmakta olan öğretmenlere istatistiklerle Cizre ve Şırnak’taki eğitim seviyesini gösterdi. Sadece eğitimde zor şartlara sahip olan bölgelerin ülkemizde olmadığına dikkat çeken Sayın POLAT, dünya üzerinden verdiği örnekler ve uygulamalarla zor şartlarda da eğitim öğretim faaliyetlerinin başarılı bir şekilde sunulabileceğini anlattı.  “Cizre’de Öğretmen Olmak” adıyla yapılan panelin son konuşmasını ise İstanbul Medeniyet Üniversite’sinden Yrd.  Doç. Dr. İbrahim Hakan KARATAŞ yaptı. Sayın KARATAŞ,

“Eğitim Öğretim Faaliyetlerinin Geliştirilmesinde Farklı Uygulamalar” isimli ikinci oturumumuz,  Şırnak Silopi’den aramıza katılan Blm. Uzm. Ömer NAYCİ’nin“Yeni İlköğretim Programlarında Drama’nın Öğrenme ve Öğretme Sürecinde Bir Yöntem Olarak Kullanılması” adlı sunumuyla başladı. Sayın NAYCİ, katılımcılara dramanın eğitim-öğretim faaliyetlerinde kullanılarak kazandırılmak istenen davranışlarının daha kısa sürede ve daha anlamlı kazanabileceğini kendi çalıştığı okulunda yaptığı uygulamaları örnek göstererek anlattı. Ayrıca Blm. Uzm. Ömer NAYCİ, okulların özellikle üniversite duvarlarının yıkılarak halka açılmasını ve eğitimin halka bütünleşilerek daha yararlı bir şekilde sürdürülebileceğine dikkat çekti. Çalıştığımız okullarda öğretmen, öğrenci ve veli üçgeninin sağlam bir şekilde kullanılması gerektiğinde dikkat çeken Sayın NAYCİ, dramanın eğitim-öğretim faaliyetlerinde kullanılarak daha etkin ve eğlenceli öğrenmelerin gerçekleştirilebileceğini kaydetti. Oturumun İkinci sunumu “Eğitimde Sosyal Medya” başlığıyla İstanbul’dan aramıza katılan Eğitim Danışmanı Ali KOÇ tarafından gerçekleştirildi.  Sayın KOÇ, sosyal medyanın günümüzde öğrenciler için en önemli öğrenme araçlarından biri olduğuna dikkat çekti. Artık yazının ve kitabın öneminin azaldığını öğrencilerin daha çok resim, video görmek istediklerini anlattı. Artık bir araştırmanın kütüphanelerdeki ansiklopedi metinlerinin dışına çıktığını ve internet kullanmanın öneminden bahsetti. İnternet kullanımında Yerli ve Göçmen olman üzere iki kavrama dikkat çeken Sayın KOÇ, 25 yaş üstü insanların internetle tanışmasını göçmenliğine dayandığını yeni neslin ise internet ve sosyal medya ile birlikte dünyaya geldiğini ve 25 yaş altı bireylerin bu işte yerli olduğuna dikkat çekti. Bunu Google’da arama yaparken bizlerin (göçmenlerin) daha çok bir kavramı direk arama tuşuna basarak aradığımızı, yeni neslin ise (yerlilerin) daha çok bir ödev ararken görseller bölmesini kullandıklarına dikkat çekti. Yeni nesillerin artık görselliğe verdiği öneme dikkat çeken Sayın KOÇ, eğitim öğretim faaliyetlerinin bu yapıya uygun olarak işlenmesi gerektiğini belirtti. Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların eğitimler ve paylaşımlarla daha renkli bir şekilde kullanılabileceğini ifade etti.

İkinci oturumun üçüncü bildirisini ise “Eğitim Ortamının Planlanmasında BranşDersliği Uygulamasının Rolü ve Önemi”adlı sunumu ile Cizre’de görev yapmakta olan Mehmet BAYRAKDAR gerçekleştirdi.  Sayın BAYRAKDAR, Türkiye’de Branş dersliği uygulamasına bazı illerde geçildiğini ve daha önce görev yaptığı ilin de bu programa dâhil olduğunu ve çok başarılı bir şekilde yürütüldüğüne dikkat çekti. Branş dersliği uygulaması ile her ders branşına ait bir ya da iki sınıfın bulunduğunu, yani her öğretmenin kendine özel sınıfının olacağını söyledi. Bu uygulama ile Türkçe dersliği, Sosyal Bilgiler dersliği gibi her branşa ait derslik olacağını ve tüm bu sınıfların sadece bir branşa özgü olmasından dolayı daha donanımlı olacağını ifade etti. Hem bu şekilde öğretmenlerin de kendi dersliklerini sahiplenebileceğini ve o sınıfın duvarlarının daha donanımlı kullanılabileceğini daha önceden görev yapmış olduğu okuldan çektiği fotoğraflarla göstererek katılımcılara aktardı. Cizre’de bildiği kadarıyla bir okulda branş dersliği uygulamasının sürdürüldüğünü ifade etti. Başta kendi müdürlüğünü yaptığı okulda böyle bir çalışmaya başlamak istediğini ifade etti. SayınBAYRAKDAR,Öğrencilerden beklenen bildiklerini, duyduklarını, düşündüklerini; yazıyla, sözle, sesle, çizgiyle, renkle, sayıyla anlatabilmeleri ve aktarabilmeleridir, özellikle, Matematik, Türkçe, Yabancı dil, sosyal bilgiler alanında "hedef tam öğrenme" olmalıdır. Bu dersler için ayrılmış derslikler, gerekli araç ve gereçlerin yer alacağı bir biçimde özenle düzenlenmeli ve hedefe ulaşılması gerektiğini belirtti. Zirvenin dördüncü bildirisi ise Şırnak Merkezde görev yapmakta olan DKAB Öğretmeni Muhammed Said YÜRGÜÇ, ün“Hayal Dünyası ve Dini Kavramlar Açısından Şırnak’lı Öğrenciler”adlı sunumu oldu. Sayın YÜRGÜÇ, Şırnak’ta 3 ayrı okulda yapmış olduğu anketin sonuçlarını katılımcılarla paylaştı. Şırnaklı öğrencilerin dini kavramlar açısından yetersiz seviyede olduklarını ve çoğu şeyi yanlış bildiklerini ifade etti.  Bölgede sıkça öğretmen değişmesinin öğrenciler üzerinde etkili olduğunu ve yetersiz öğrenmelerin bu yüzden de kaynaklanıyor olabileceğini ifade etti. Şırnaklı öğrencilerin hayal gücüne de dikkat çeken Sayın YÜRGÜÇ, öğrencilerin öğretmenlerine olan bağlılıklarına ve bu bağlılıkla onlara neler kazandırabileceğimize dikkat çekti. Bir öğrencisinin ilk ders kendisine ifade ettiği sözleri: “ Öğretmenim sizi çok sevdim ama daha fazla sevmeyeceğim. Çünkü siz de hep sevdiğimiz öğretmenler gibi bir yıl sonra gideceksiniz” paylaşan Sayın YÜRGÜÇ, bu bölgede öğretmenlik yapmanın çocukların içsel dünyasındaki önemine dikkat çekti.

“Eğitim Öğretim Faaliyetlerinin Geliştirilmesinde Farklı Uygulamalar”oturumun son bulmasının ardından Tekder adına Şırnak Üniversite’sinden Osman Köseve İgeder adına Medeniyet Üniversite’sinden Yrd. Doç Dr. İbrahim Hakan KARATAŞ’ın kapanış konuşmaları ve katılımcıların soru cevapları ile Cizre Öğretmen Zirvesi, Zirve’ye katkı sağlayanlara plaket takdimlerinin ardından katılımcıların katılım belgelerini almasıyla sona erdi.

Ömer GÜMÜŞOĞLU